On dört yaşındaki Ahmet, babasının isteğiyle orta sınıf yaşamının rahatlığını geride bırakmak zorunda kalır ve kendini ailevi beklentiler, dini yükümlülükler ve sıkı sıkıya bağlı olduğu çocukluk dönemi arasında gidip gelmek zorunda kaldığı bir erkekler yurdunda bulur.