Dünyanın sonu gelmek üzeredir, kaçış mekikleri havalanmaktadır. Kendine ayrı bir hayat kurmuş olan Seher, babası Tahir ve kardeşi Serdar’ı almak için köydeki evlerine döner fakat ummadığı bir durumla karşılaşır. Tahir son bir aile yemeği için sofra kurmuştur. Serdar ise ona yardımcı olmaktan çok ayak bağı olmaktadır. Zamanları giderek azalan aile tartışmaya başlar ve eski defterler ortaya saçılır. Bu sırada tek kaçma şansları olan arabaları da çalınır. Güzelce hazırlanmış masaya dokunamadan son bir umutla yürüyerek yola çıkarlar. Yönlerini kaybettikleri, yorgunluktan pes edecekleri sırada cenaze aracıyla yola düşen köy imamı beklenmedik bir şekilde karşılarına çıkar. Cenaze aracının arkasına oturan üçlü, ne olacağını kestiremeden sessizce yola koyulur.