Kendine çok güvenen, başarılı avukat Martin Vail (Richard Gere), bir psikoposun öldürüldüğü cinayet davasında yargılanan ve cinayet bölgesinden kaçarken yakalanan Aaron'u (Edward Norton) savunmaya karar verir. Medyanın da ilgi odağı bu davadadır. Dava aynı zamanda bir takım yolsuzlukları da ortaya çıkarabilecektir ve davanın savcılığını da Martin'in eski kız arkadaşı yapmaktadır. Martin'in bu davayı kazanması hukuk çevrelerince imkansız gibi görülmektedir. Dava görgü tanıklarının odada üçüncü bir kişi olduğu yönündeki çelişkili ifadelerinden dolayı daha da karmaşık bir hal alır. Hukuk sistemini sorgulayan 'adalet' 'suçlu' 'masum' kavramlarının gerçekliğini araştıran Edward Norton'a bu filmdeki performansından dolayı birçok filmin kapısını açacak olan 'İlk Korku' sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir.
İki yüzlü bir adam er ya da geç hangisinin gerçek olduğunu unutur.