İran rejiminin yirmi bir yazar ve gazeteciye suikast planladığı 1995 yılında yaşanan gerçek olaylardan yola çıkarak çekilen bu filmde yönetmen Muhammed Rasulof, İran’da uygulanan sansürün, zulmün ve otoriter rejimin net bir resmini çiziyor. Filmde, İran’da bir aydın ve siyasi tutuklu olarak yattığı hapishanede anılarını gizlice kâğıda aktaran yazar Kasra’yı izliyoruz. Kasra yazdıklarını yayınlayıp hemen ardından ülkeyi terk etmek üzere ne gerekiyorsa hazırlamıştır. Gelgelelim emniyetten birileri bu planı fark eder. Kasra’nın yazılarını yok etmek için yapmayacakları şey yoktur. Bu arada, Hüsrev ile Murteza’ya bir suikast görevi verilir, fakat son anda, ikilinin planlarını değiştirmesi gerekir… Altı yıl hapis cezasına çarptırılan Muhammed Rasulof’un da tıpkı Cafer Panahi gibi film çekmesi yasaklandı. Yönetmene ayrıca, Ekim 2013’te yurtdışına çıkma yasağı getirildi. Can güvenlikleri açısından, film ekibinin isimleri gizli tutuluyor.