Şehre bir güzellik gelir! Türkiye’nin güneydoğusunda, herkesin ve her şeyin “uzağında” küçük bir masal sehrinde geçer hikaye. 1980 yılının yaz ayları... Tüm ülke siyasi bir kaosun içindedir. Siyasi şiddet ülkeye egemendir. Sağda ve solda onlarca değişik fraksiyon türemiştir. Bu anlaşılmaz saçma, acıklı ve komik “anarşik” atmosfer “Vizontele” şehrine çok başka ve kendine özgü biçimde yansımıştır. Güner Sernikli bu uzak şehre sürgün edilmiş bir devlet memurudur. Her şeyin saçma bir rota izlediği günlerde Sernikli ailesi uzun ve çileli bir yolculuğun sonunda “Vizontele” şehrine gelirler. Sernikli Ailesi, o yaz şehre sanki bir hediye paketi gibi gelir. Güner bilgiyi, Tuba güzelliği, saflığı ve bizzat aşkı getirir. Evet, o yaz şehre çok güzel şeyler gelmiştir ama uzun süre kalamamıştır.
Oraya Çok Güzel Şeyler De Gelirdi... Ama Hiçbiri Uzun Süre Kalmazdı.