OSS 117: Rio ne répond plus (2009)

Film seçerken ya da tavsiye alırken, beğendiğimiz filmleri belli başlıklar altında sıralayıp gayet yerinde önerileri değerlendirebiliyoruz. Sanırım bu konunun tek istisnası komedi filmleri. Bir başkasının gülerken kendini paraladığı bir sahneye burun kıvırıp “şimdi bu komik mi güzel kardeşim?” bakışını mutlaka hepimiz bir defa atmışızdır. Haliyle ben de komedi filmi önerirken sürekli bir açık kapı bırakmayı tercih edenlerdenim. Bu yüzdendir ki odağı direk komedi olan çok fazla film hakkında da yazmadım siteye.

Kör göze parmak şeklindeki komedi filmlerinden oldum olası hazzetmem. Esprinin belli bir arka planı olunca daha çok keyif aldığımı fark edeli uzun zaman oldu. Hakkında iki kelam edeceğim 2009 yapımı, Fransız komedi-aksiyon filmi olan  OSS 117: Rio ne répond plus de ne yazık ki ülkemizde gösterime girmedi. Kazakistan da bile gösterime giren bu filmin Türkiye’ye gelmemiş olması çok garip. İşin ilginç tarafı DVD ya da BR olarak da hiçbir yerde bulamadım. Ama biliyorsunuz böyle durumlarda İnternet en büyük dostumuz. 🙂

Beni tanıyanlar Bond filmlerine ne kadar meraklı olduğumu bilirler. OSS 117 serisi de klasik James Bond klişeleriyle dalga geçiyor. OSS 117: Rio ne répond plus de Michel Hazanavicius yönettiği ikinci OSS 117 filmi. Kullanılan renk paletlerinden tutun da aşırı kültürlü, karizmatik Bond duruşuna kadar her şey tiye alınmış. Ne yazık ki bunlara aşina olmayanların filmden hoşlanmadığını görünce en azından Bond serisiyle ilgili olanlara bir şekilde bu filmi duyurmak istedim.

Filmin baş rolünde (biraz geç de olsa) The Artist filminden tanıdığımız Jean Dujardin oynamakta. Fransız İstihbarat Teşkilatı’nın en iyi ajanı olan OSS 117 (Hubert Bonisseur de la Bath), bütün dünyanın Fransa etrafında döndüğü zanneden, bir türlü kadınların “tek sevgilisi” olamayan cesur bir casustur. Görev yapacağı ülkeler hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeyen OSS, gittiği her yerde işi eline yüzüne bulaştırır ama bağlantıları sayesinde her zaman bir şekilde bu karışıklıklardan sıyrılmayı başarır. Hani bizdeki olaya Fransız kalmak mevzusu vardır ya, işte ajanımız bunun resmedilmiş halidir. İşleri yüzüne gözüne bulaştırır derken aklınıza Mr. Bean tarzı şapşallıklar gelmesin. Filmin çok iyi bir mizah çizgisi var. Film, Fransız yapımı olsa da kendi kültür ve gelenekleriyle şakanın dozunu kaçırmadan seyirciyi çok güzel eğlendirebiliyor.

Kahramanımızın kendi penceresinden baktığımızda gayet normal gelen bu tür gariplikler size de ilgi çekici geliyorsa mutlaka OSS 117 serisini izlemenizi öneririm. Zaten hali hazırda serinin iki filmi var. Bir diğeri de bundan önce çekilip, mekan olarak Mısır’ın kullanıldığı 2006 yapımı OSS 117: Le Caire, nid d’espions. Son olarak spoiler vermeden  yazımı sonlandırıp sizi filmin trailer’ı ile baş başa bırakıyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.